Noel Baba Masalı

Kuzey Kutbu’nun bembeyaz karlarla kaplı büyülü diyarında, büyük bir telaş vardı. Noel Baba’nın elfleri, yılın en önemli gecesi için son hazırlıklarını yapıyordu. Koca kırmızı çuval dolmuş, geyikler dizilmiş, kızak cilalanmıştı. Her şey hazır görünüyordu.
Ama bu sene Noel Baba’nın içinde bir huzursuzluk vardı. Nedense bir şeyleri unutmuş gibi hissediyordu. Beyaz sakalını kaşıdı, kalın kırmızı paltosunun düğmelerini ilikledi ve elflerinden biri olan Pip’e döndü.
“Pip, tüm çocukların hediyelerini çuvala koyduk, değil mi?” diye sordu.
Minik elf, koca gözleriyle ona baktı ve ellerindeki listeyi kontrol etti.
“Evet, Noel Baba! Hepsi burada! Emma için oyuncak ayı, Jack için tren seti, Sofia için bebek evi…” diye sıraladı.
Noel Baba, bir an içini rahatlatmaya çalıştı ama yine de garip bir his peşini bırakmıyordu. “Peki ya… En önemli hediyemiz?” diye sordu, gözleri endişeyle parlıyordu.
Pip kaşlarını çattı. “En önemli hediye mi? Ama biz tüm hediyeleri koyduk!”
Noel Baba iç çekti. “Bilmiyorum, Pip. İçimde garip bir his var. Sanki çok önemli bir şeyi unuttuk.”
Ama vakit kaybedemezlerdi. Gece yarısı yaklaşmıştı ve çocuklar sabah kalktığında hediyelerini bulmalıydı. Noel Baba, kızağına atladı ve “Hooop!” diye bağırarak geyiklerini harekete geçirdi.
Noel Baba ve ren geyikleri gökyüzüne yükseldiğinde, aşağıda ışıl ışıl süslenmiş evler görünüyordu. Minik bacalardan süzülen dumanlar, sıcak çikolata ve zencefilli kurabiye kokularını havaya karıştırıyordu.
İlk durak küçük Emma’nın eviydi. Bacadan içeri süzülen Noel Baba, minik çoraplara hediyeleri yerleştirdi. Oyuncak ayıyı özenle paketlerin arasına koydu ve fısıldadı:
“Tatlı rüyalar, küçük Emma.”
Sırayla Jack’in, Sofia’nın ve diğer tüm çocukların evlerine uğradılar. Ama Noel Baba’nın içindeki o garip his, bir türlü geçmiyordu.
Son durağa geldiklerinde, Pip dayanamayıp sordu:
“Noel Baba, hâlâ bir şeylerin eksik olduğunu mu düşünüyorsun?”
Noel Baba, karanlık gökyüzüne bakarak iç çekti. “Evet, Pip. Ama neyi unuttuğumu bilmiyorum.”
Tam o sırada, aşağıda küçük bir kulübe dikkatini çekti. İçinde bir mum yanıyordu ve içeriden incecik bir çocuk sesi geliyordu.
Noel Baba hemen kızağını kulübenin önüne indirdi ve sessizce pencereye göz attı. İçeride küçük bir çocuk, eski bir battaniyeye sarılmış, gözlerini gökyüzüne dikmişti. Yanında bir kalem ve buruşturulmuş bir kağıt duruyordu. Çocuk iç çekerek kağıdı açtı ve mırıldandı:
“Sevgili Noel Baba, bu sene sana bir dilek yazıyorum. Oyuncak istemiyorum, güzel bir kıyafet de istemiyorum. Tek istediğim biraz sevgi… Bazen kendimi çok yalnız hissediyorum. Eğer beni duyuyorsan, lütfen unutma. Sevgiler, Lucas.”
Noel Baba’nın yüreği sızladı. Pip de gözlerini yaşlarla doldurdu.
“Noel Baba! İşte eksik olan şey bu!” diye haykırdı.
Noel Baba gülümsedi. “Evet, Pip… En önemli hediye sevgi.”
Noel Baba hemen çantasını açtı ama bu dileği yerine getirecek bir oyuncak ya da bir paket yoktu. O yüzden yapabileceği en güzel şeyi yaptı. Yavaşça kapıyı araladı ve içeri süzüldü.
Lucas irkildi. Büyük kırmızı paltosu ve bembeyaz sakalıyla karşısında duran Noel Baba’yı görünce gözleri kocaman açıldı.
“Noel Baba?” diye fısıldadı.
Noel Baba gülümseyerek eğildi ve Lucas’ı nazikçe kollarına aldı.
“Merhaba, küçük dostum. Beni çağırdığını duydum.”
Lucas gözyaşlarını silerek başını salladı. “Gerçekten mi?”
Noel Baba başını salladı. “Tabii ki! Biliyor musun, hediyeler güzel şeylerdir ama bazen en güzel hediye, sıcak bir kucaklaşma ve sevildiğini bilmektir.”
Lucas, gözyaşlarını tutamayarak Noel Baba’ya sarıldı. O an kulübenin içi sıcacık bir ışıkla doldu. Pip, duygusal anı izlerken burnunu çekti.
Noel Baba, Lucas’a sevgiyle baktı. “Bu Noel’de sana en özel hediyeyi bırakıyorum. Yalnız olmadığını bilmeni istiyorum.”
Lucas gülümsedi. “Teşekkür ederim, Noel Baba.”
Noel Baba, Lucas’ın saçlarını okşadı ve fısıldadı: “Her zaman seninleyim.”
Ve o gece, Lucas yalnız uyumadı. Yüreği ilk kez sevgiyle dolmuştu.
Noel Baba, o gece büyük bir ders aldı. Hediyeler ne kadar güzel olursa olsun, en önemli şey sevgi ve hatırlanmaktı.
Kızağına dönerken Pip heyecanla sordu:
“Peki Noel Baba, bu yıl öğrendiğin en önemli şey neydi?”
Noel Baba gülümsedi ve göz kırptı.
“Gerçek Noel ruhu, kalpten gelen sevgidir, Pip.”
Ve o gece, gökyüzünde süzülen kızağın ardından, küçük bir ses duyuldu:
“Ho ho ho! Mutlu Noeller!”
Ve Lucas, o geceden sonra hiçbir Noel’i yalnız geçirmedi.