Yalnız Balina Masalı

Derin okyanusun en karanlık köşelerinde, diğerlerinden farklı bir balina yaşardı. Ona "Yalnız Balina" derlerdi çünkü sesi diğer balinalarınkinden farklıydı. Onun çıkardığı şarkıları kimse duymaz, kimse ona cevap vermezdi. O, 52 hertz frekansında şarkı söyleyen tek balinaydı ve bu yüzden hep yalnızdı.

Bir gün, Yalnız Balina göz alabildiğine uzanan mavi okyanusta süzülürken içini çekti. Koca denizlerde yankılanan şarkısını bir kez daha söyledi ama yine kimse karşılık vermedi.

"Neden kimse beni duymuyor?" diye mırıldandı kendi kendine.

O an yanından hızla geçen bir yunus sürüsü gördü. Hepsi neşeyle kahkahalar atıyor, suyun içinde dans ediyorlardı. Yalnız Balina nazikçe onlara yaklaştı ve cesaretini toplayarak konuştu:

"Merhaba! Sizinle yüzebilir miyim?"

Yunuslar bir an durdu, sonra içlerinden biri, küçük ve enerjik olanı, ona gülümsedi.

"Tabii ki! Ama neden bu kadar hüzünlüsün?" diye sordu.

Yalnız Balina iç çekti. "Kimse beni duymuyor. Şarkılarımı kimse anlamıyor. O yüzden hep yalnızım."

Diğer yunuslar fısıldaşarak konuştular. Sonunda en yaşlı olanı, derin mavi gözleriyle Yalnız Balina’ya baktı.

"Belki de yanlış yerlere bakıyorsun," dedi. "Bu denizlerde senin gibi hissettiklerini arayan başka varlıklar da olabilir."

Bu sözler Yalnız Balina’nın yüreğine bir umut ışığı düşürdü. Belki gerçekten de doğru yerde aramıyordu. Belki okyanusun daha derinlerinde onu anlayacak birileri vardı.

Teşekkür ederek yunuslara veda etti ve yoluna devam etti. Günler, haftalar geçti. Yolculuğu sırasında dev kaplumbağalarla yüzdü, deniz analarıyla dans etti ama hiçbiri onun yalnızlığını dindirmedi.

Bir gece, suyun altında yankılanan farklı bir ses duydu. İlk defa ona benzeyen bir şarkı gibiydi, ama tam olarak aynı değildi. Heyecanla sese doğru yüzdü.

Sesin sahibini gördüğünde gözlerine inanamadı. O, devasa bir ispermeçet balinasıydı. Yaşlıydı, derin yaralar taşıyan bedeni, yılların ona yüklediği hikâyelerle doluydu.

"Sen... Sen kimsin?" diye sordu Yalnız Balina, heyecanla.

Yaşlı balina gülümsedi. "Ben Nautilus. Senin sesini duydum, ve bu bana eski günleri hatırlattı. Yıllar önce ben de yalnızdım."

Yalnız Balina gözlerini kocaman açtı. "Ama nasıl? Senin sesin diğer balinalar gibi. Nasıl yalnız oldun?"

Nautilus iç çekti. "Çünkü ben de farklıydım. Çok derinlerde yüzmeyi seviyordum. Diğerleri hep yüzeye yakın kalırken, ben okyanusun en karanlık yerlerine dalardım. Ve zamanla herkes benden uzaklaştı."

Bu sözler Yalnız Balina’nın içine işledi. "Peki sonra ne oldu?" diye sordu.

Nautilus hafifçe güldü. "Ben de senin gibi aradım. Ve sonunda fark ettim ki, yalnızlık bazen sadece yanlış yerde aramak demektir. Sonunda beni anlayan dostlar buldum. Sen de bulacaksın."

Yalnız Balina, Nautilus’un sözleri üzerine düşündü. Yıllardır yalnız hissetmişti, ama belki gerçekten de kendisi gibi birini bulabilirdi.

Ertesi sabah, Nautilus ona yol göstermeye karar verdi. "Beni takip et. Seni bir yere götüreceğim," dedi.

Birkaç gün süren bir yolculuktan sonra, derin ve geniş bir deniz çukuruna ulaştılar. Burada daha önce hiç duymadığı sesler yankılanıyordu. İnce, tiz, derin, güçlü… Farklı frekansta ama yine de birbirini tamamlayan şarkılar vardı.

Yalnız Balina büyülenmişti. "Burası da ne?" diye sordu.

Nautilus gülümsedi. "Burası Kaybolan Şarkılar Vadisi. Burada farklı seslere sahip balinalar ve diğer deniz canlıları toplanır. Senin gibi hissetmiş birçokları var burada."

Tam o sırada bir ses ona doğru geldi. "Merhaba! Senin sesin ne kadar güzel!"

Yalnız Balina şaşkınlıkla baktı. Karşısında başka bir balina vardı. Onun sesi de farklıydı, ama melodikti. "Sen... Beni duyabiliyor musun?" diye sordu heyecanla.

"Evet! Aslında senin gibi farklı frekansta şarkı söyleyen başka balinalar da var. Bak, şuraya!" dedi yeni tanıştığı balina ve büyük bir sürüyü işaret etti.

İlk defa Yalnız Balina kendisini yalnız hissetmedi. Şarkısını söyledi ve ilk kez başka sesler ona karşılık verdi. Deniz, artık sadece yankılarla değil, dostça seslerle dolmuştu.

Nautilus uzaktan izledi ve sessizce gülümsedi. Sonunda Yalnız Balina, yalnızlığının kader olmadığını anlamıştı.

Ve o günden sonra Yalnız Balina, yalnız olmaktan korkmadı. Çünkü artık biliyordu: Doğru yerde ararsan, seni duyabilecek birileri mutlaka vardır.