Çöp Kamyonu Masalı

Küçük bir kasabanın en işlek sokağında, yeşil rengi solmuş, birazcık yaşlanmış ama gururlu bir çöp kamyonu yaşardı. Adı Tonton’du. Tonton, sabahları erkenden yola çıkar, sokakları tertemiz yapardı. Ama her zaman içinden geçen bir düşünce vardı: "Keşke ben de bir itfaiye aracı ya da yarış arabası olsaydım… İnsanlar bana hayranlıkla bakardı!"
Bir sabah, Tonton yine kasabanın sokaklarında dolaşıyor, çöp bidonlarını topluyordu. Çocuklar sokakta oyun oynarken onu görünce burun kıvırıyor, "Pis kokuyor!" diye bağırıyorlardı. Tonton’un içi burkuluyordu. O da sevilen bir araç olmak istiyordu.
Tam o sırada, parkta oynayan küçük bir çocuk, Tonton’un yolunun tam ortasına düştü!
"Dikkat et!" diye bağırdı Tonton ve son anda fren yaparak durdu. Küçük çocuk hızla ayağa kalktı ve gözleri yaşlı bir şekilde Tonton’a baktı.
"Özür dilerim! Annem bana hep dikkatli olmamı söylerdi ama topum yola kaçtı," dedi çocuk.
Tonton içini çekti. "Önemli değil küçük dostum, önemli olan güvende olman."
Çocuk, Tonton’un kapısına yaklaştı ve merakla ona baktı.
"Sen neden üzgünsün?" diye sordu.
Tonton, uzun zamandır içinden geçenleri ilk kez birine anlatmak istedi. "Çünkü kimse beni sevmiyor," dedi. "İtfaiye arabaları yangınları söndürür, ambulanslar insanları kurtarır, yarış arabaları heyecan verir... Ama ben? Ben sadece çöpleri topluyorum. Üstelik kötü kokuyorum."
Çocuk gülümsedi. "Ama sen çok önemli bir iş yapıyorsun! Eğer sen olmazsan sokaklar pislenir, insanlar hastalanır!"
Bu sözler Tonton’u biraz mutlu etse de hâlâ içindeki burukluğu silemedi.
O gece, kasabada büyük bir rüzgâr fırtınası çıktı. Çöp bidonları devrildi, kağıtlar, plastik şişeler ve yiyecek artıkları sokaklara saçıldı. Ertesi sabah, insanlar sokakları görünce şaşkına döndü!
Tam o sırada, kasabanın en önemli sakini olan Belediye Başkanı, yüksek sesle şöyle dedi:
"Biri bu pisliği temizlemeli! Ama nasıl? Bu çok büyük bir iş!"
İtfaiye arabaları birbirine baktı. "Biz su sıkarız ama çöpleri toplayamayız!"
Ambulans endişeyle ekledi: "Biz hastaları taşırız ama buradaki çöpler bize göre değil!"
Tam herkes umutsuzca beklerken, Tonton ileri çıktı ve cesurca konuştu:
"Ben yapabilirim!"
Belediye Başkanı ona baktı. "Gerçekten başarabilir misin Tonton?"
Tonton bir an bile tereddüt etmedi. "Ben bir çöp kamyonuyum! Bu benim işim!"
Ve o gün, Tonton hiç olmadığı kadar hızlı ve çevik bir şekilde çalıştı. Bir sokaktan diğerine, çöp bidonlarını topladı, süpürdü, süpürdü, süpürdü! Kasaba halkı hayranlıkla izliyordu. Çocuklar ona el sallıyor, insanlar ona alkış tutuyordu.
En sonunda, kasaba eski temiz hâline döndü. Belediye Başkanı, Tonton’un yanına gelip gülümsedi.
"Sen olmasaydın, kasabamız günlerce pis kalabilirdi. Sen olmasaydın, insanlar hasta olabilirdi! Sen gerçekten bir kahramansın, Tonton!"
Çocuklar birden neşeyle bağırdı:
"YAŞASIN TONTON! YAŞASIN ÇÖP KAMYONU!"
O an, Tonton’un kalbi mutlulukla doldu. Artık kendini sıradan bir çöp kamyonu gibi hissetmiyordu. O, kasabanın kahramanıydı!
Ve o günden sonra, insanlar Tonton’u her gördüğünde ona el salladı, çocuklar onun yanına koştu. Artık çöp toplamak Tonton için bir görev değil, gurur kaynağıydı. Çünkü o biliyordu ki, her iş değerlidir ve her işin kahramanı olabilir!
Ve böylece, Tonton gülümsedi, motorunu çalıştırdı ve yeni bir macera için yola koyuldu…