Tembel Kız Masalı

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, büyük bir köyün hemen yanı başında, tembel mi tembel bir kız yaşarmış. Adı Elif’miş. Elif, sabahları geç uyanır, annesi onu çağırmadıkça asla kalkmazmış. Evi toplamak mı? Asla! Bulaşık yıkamak mı? Hiç ona göre değilmiş! Ödevlerini bile yapmaz, dersleri hep yarıda bırakırmış.
Annesi ne kadar uğraşsa da Elif’e sorumluluk almayı öğretememiş. Bir gün annesi dayanamayarak kızına seslenmiş:
“Elif! Kızım, biraz olsun çalışkan olsan? Hayatın boyunca hep başkalarına mı güveneceksin?”
Elif ise yerinden bile kıpırdamadan cevap vermiş:
“Anne, neden bu kadar çalışkan olmam gerekiyor? Nasıl olsa biri yapar.”
Annesi üzülerek başını sallamış. Günler böyle geçerken bir gün Elif, köyün dışındaki büyük ormanda dolaşmaya karar vermiş. Hava çok güzeldi, güneş pırıl pırıl parlıyordu. Ama Elif biraz yürüdükten sonra yorulmuş ve hemen bir ağacın altına oturmuş. Tam gözlerini kapatıp uyuyacaktı ki, tuhaf bir fısıltı duymuş.
“Hey, sen! Burada uyuyamazsın!”
Elif gözlerini açtığında karşısında minik bir sincap görmüş. Şaşkınlıkla gözlerini ovuşturmuş ve kıkırdamış.
“Sincaplar konuşamaz ki!”
Sincap kollarını bağlamış ve kaşlarını çatmış.
“Ben sihirli bir sincap olduğum için konuşuyorum. Ve senin buraya öylece yatmana izin veremem! Ormanımızda sadece çalışkanlar kalabilir.”
Elif gülmüş:
“Ne yani? Ormanda uyumak için bile çalışmam mı gerekiyor?”
Sincap başını sallamış ve ciddiyetle konuşmuş:
“Burası sıradan bir orman değil, burası Sihirli Orman! Burada herkes iş yapmalı. Eğer burada kalmak istiyorsan bir görev üstlenmelisin.”
Elif iç çekmiş. “Pekala, ne yapmam gerekiyor?” diye sormuş.
Sincap kuyruğunu sallayarak gülümsemiş. “Öncelikle ormandaki yaprakları toplamalısın.”
Elif gözlerini devirmiş. “Çok saçma! Yaprakları rüzgâr tekrar dağıtır.”
Sincap omuz silkmiş. “Kurallar böyle. Eğer yapmazsan ormanda kalamazsın.”
Elif mecburen kalkıp yaprakları toplamaya başlamış. Ancak birkaç dakika geçmeden yorulmuş ve tekrar oturmuş.
“Bu çok zor! Başka bir iş ver!”
O sırada bir tavşan belirip kahkahalarla gülmüş. “Sen gerçekten çok tembelsin! O zaman su getirme işini yap.”
Elif su taşımayı da istememiş. “Bunun için neden uğraşayım? Yağmur yağınca zaten su olur.”
Tavşan sinirlenmiş. “Bu kadar tembellik yaparsan ormanda hiç kimse sana yardım etmez! Üstelik çıkışı bulamazsın!”
Elif bir an korkmuş. “Ne demek çıkışı bulamam? Geldiğim yoldan geri döneceğim.”
Sincap ve tavşan göz göze gelmiş ve gülümsemişler. “Burası Sihirli Orman. Eğer içtenlikle çalışmazsan, ormanın yolları sürekli değişir ve çıkışı asla bulamazsın.”
Elif birden paniklemiş. Çıkışı nasıl bulacağını bilemiyordu. Bir ağacın tepesindeki baykuş seslenmiş:
“Çıkışı bulmak için kalbinle çalışmalısın, Elif. Gerçekten emek verirsen orman sana yol gösterecektir.”
Elif içini çekmiş. Belki de gerçekten bir şeyler yapması gerekiyordu. Böylece kolları sıvamış ve ilk defa hayatında gönüllü olarak çalışmaya başlamış. Yaprakları toplamış, su taşımış, ormandaki hayvanlara yardım etmiş.
Günler geçmiş ve Elif fark etmeden çalışkan biri olmaya başlamış. O kadar çok çalışmış ki ormanın içindeki çiçekler bile onun için açmış. Sonunda sincap ona yaklaşıp gülümsemiş:
“Aferin Elif! Gerçekten değiştiğini görebiliyorum. Artık ormanın çıkışı sana görünecek.”
Elif heyecanla etrafına bakmış ve gerçekten de ileride kocaman bir kapı belirmiş! Sevinçle kapıya doğru koşmuş ama tam çıkmadan önce duraklamış. Ormandaki hayvanlara bakarak içini çekmiş.
“Burayı sevdim aslında… Çalışkan olmak o kadar da kötü değilmiş.”
Baykuş gülümsemiş. “Önemli olan, bunu buradan çıkınca da unutmaman.”
Elif başını sallamış ve büyük bir kararlılıkla kapıdan geçmiş. Bir anda kendini köyünün kenarında bulmuş! Eve koşarak gitmiş ve annesine sarılmış.
“Anne! Sana söz veriyorum, artık tembellik yapmayacağım. Gerçekten çalışkan biri olacağım!”
Annesi şaşkınlıkla bakmış ama Elif’in gözlerindeki değişimi görünce sevinçle onu kucaklamış.
Ve o günden sonra Elif gerçekten de sözünü tutmuş. Artık sabahları erkenden kalkmış, ev işlerine yardım etmiş, derslerini zamanında yapmış. Artık herkes onun ne kadar değiştiğini konuşur olmuş.
Böylece Elif, sihirli ormanda öğrendiği dersi asla unutmamış ve mutlu bir şekilde yaşamış.