Neşeli Dere Masalı

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil ormanların arasından kıvrılarak akan Neşeli Dere adında bir dere varmış. Bu derenin suyu öyle berrak, öyle taze, öyle canlıymış ki onu gören herkes içini neşeyle doldururmuş. Kuşlar, cıvıl cıvıl ötüşleriyle bu derenin kıyısında şarkılar söyler, ceylanlar onun serin sularından içer, kelebekler en güzel danslarını bu derenin üstünde sergilermiş.

Fakat en ilginç olanı, Neşeli Dere'nin konuşabilmesiymiş!

Evet, yanlış duymadınız! Dere, her canlıya dostça seslenir, onların neşelerini paylaşır, dertlerini dinlermiş. Ormandaki herkes bu yüzden dereyi çok sever, ona en büyük sırlarını anlatırmış.

Bir gün, ormanda yaşayan küçük sincap Limon, en yakın arkadaşı tavşan Pati ile birlikte dereye doğru koşuyormuş. Limon'un gözleri ışıl ışıl parlıyordu, çünkü çok özel bir haber vermek istiyordu.

Limon heyecanla bağırdı:
"Neşeli Dere! Neşeli Dere! Harika bir haberim var!"

Neşeli Dere nazikçe şırıldayarak yanıt verdi:
"Ah, merhaba küçük Limon! Ne güzel enerjin var bugün. Söyle bakalım, nedir bu harika haber?"

Limon kuyruğunu sallayarak atıldı:
"Bugün, büyük orman festivali var! Herkes eğlenecek, oyunlar oynanacak, şarkılar söylenecek. Sen de bizimle olur musun?"

Neşeli Dere'nin suyu sevinçle şırıldadı:
"Tabii ki olurum! Ah, bu harika bir haber! Peki festivalde neler yapacağız?"

Bu sırada Pati, minik patileriyle yere zıplayarak söze girdi:
"Herkes en sevdiği şeyi yapacak! Ben havuç toplama yarışmasına katılacağım, Limon ise en yüksek ağaca tırmanacak! Sen de bizimle birlikte şarkı söylemelisin!"

Neşeli Dere nazikçe gülümsedi:
"Ah, ben şarkı söylemeyi çok severim! Ama size yardım edebileceğim bir şey var mı?"

Tam o sırada, ormanın en yaşlı sakini olan bilge kaplumbağa Tosun Dede ağır adımlarla festival alanına doğru ilerliyordu. Fakat yüzü her zamanki gibi gülümsemiyordu, aksine düşünceli ve biraz hüzünlü görünüyordu.

Limon ve Pati hemen yanına koştu.
"Tosun Dede, ne oldu? Neden üzgünsün?" diye sordular.

Tosun Dede iç çekti:
"Ah yavrularım… Festival çok güzel olacak ama benim içimi bir şey kemiriyor. Son zamanlarda Neşeli Dere’nin sesi biraz değişti sanki. Daha az gülüyor, daha az şarkı söylüyor. Ne oldu, bilmiyorum ama içim rahat etmiyor."

Limon ve Pati endişeyle birbirlerine baktılar. Gerçekten de Neşeli Dere bugün eskisi kadar şakacı konuşmuyordu.

Limon hemen suyun kenarına gidip fısıldadı:
"Neşeli Dere, Tosun Dede biraz endişeli… Gerçekten iyi misin?"

Neşeli Dere bir süre sessiz kaldı, sonra derin bir iç çekti.
"Aslında… Son zamanlarda biraz üzgünüm."

Bu sözleri duyan herkes bir an duraksadı. Neşeli Dere nasıl üzgün olabilirdi? O hep mutlu ve neşeliydi!

Pati gözlerini kocaman açarak sordu:
"Ama neden? Ne oldu ki?"

Neşeli Dere hüzünlü bir şekilde şırıldadı:
"Son zamanlarda bazı hayvan dostlarım benim sularımı kirletmeye başladı. Yemek artıklarını, yaprakları ve çöp gibi şeyleri üzerime bırakıyorlar. Eskisi kadar berrak değilim ve bu beni çok üzüyor."

Ormandaki herkes derin bir üzüntüyle birbirine baktı. Limon üzgün bir şekilde başını salladı:
"Bunu fark etmemiştik… Sen her zaman bize yardımcı oldun ama biz seni koruyamadık!"

Tosun Dede gözlerini kısarak ağır ağır konuştu:
"Bunu hemen çözmeliyiz! Neşeli Dere olmadan ormanımızın neşesi de olmaz!"

O sırada kuşlar, sincaplar, tavşanlar, tilkiler ve diğer tüm orman sakinleri bir araya geldi. Neşeli Dere’ye yardımcı olmak için büyük bir temizlik seferberliği başlattılar!

Limon ve Pati, ellerinden gelenin en iyisini yaparak çöpleri topladılar. Kuşlar kanatlarıyla hafif dalları kaldırdı, ceylanlar suyun içindeki yaprakları temizledi. Bütün orman tek yürek olmuştu!

Saatler süren çalışmanın ardından Neşeli Dere tekrar berrak akmaya başladı. Işıl ışıl parlayan suyu, tatlı tatlı şarkılar söylemeye başladı.

"Ah, canlarım benim! Bana çok büyük bir iyilik yaptınız. Sizin dostluğunuz benim için her şeyden daha değerli!" diye mutlulukla şırıldadı.

Ormandaki herkes alkışlarla Neşeli Dere’yi kutladı. Tosun Dede gözlerini kırpıştırarak gülümsedi:
"İşte şimdi gerçek bir festival havası var!"

O gece festival, hiç olmadığı kadar eğlenceli geçti. Neşeli Dere, en güzel şarkılarıyla herkese eşlik etti. Limon en yüksek ağaca tırmandı, Pati havuç yarışmasında birinci oldu, kuşlar melodiler söyledi ve herkes kahkahalarla dolup taştı.

Ve ormandaki herkes, Neşeli Dere'nin kıymetini bilmeleri gerektiğini bir kez daha hatırladı.

O günden sonra herkes dereyi korumak için elinden geleni yaptı. Neşeli Dere hep mutlu ve neşeli kaldı, ama en önemlisi, onunla birlikte bütün orman da neşesini kaybetmedi!

Ve böylece, Neşeli Dere ve dostları sonsuza kadar mutlu yaşadılar.